Vatan Partisi’nin beyannamesi

 

İşte, bizim gibi düşünenlere, belki de en ilginç gelecek seçim vaatleri 58 sayfalık bu metinde. Metni açtığımızda,  bütün nasyonal sosyalist, totaliter partilerin metinlerinde göreceğimiz, yaşayan efsane lider, tek adam kültü üzerine bina edilmiş, bütün kerameti kendinden menkul liderin övülmesi, yüceltilmesi üzerine kurgulanmış parti bildirgesi okuyoruz.

Türk siyasi tarihinin belki de en çok tartışılan, tam olarak bir türlü izah edilemeyen, kendine sıkı sıkıya bağlı bir topluluk oluşturabildiği gibi, kendinden nefret eden, uzak duran daha büyük bir topluluk oluşturmuş, siyasi hayatı boyunca bir uçtan diğer uca çok yer değiştirmiş, o yüzden kolay kolay eleştirilemeyen, eleştirilecekken kendisi çoktan yer değiştirmiş olan parti lideri Doğu Perinçek’in ‘kahramanlıkları’ sıralanmış. Yapılan bütün doğruların ve geri dönülen bütün yanlışların asıl fikir sahibinin kendisi olduğu belirtilmiş. Şöyle ki;

  • Perinçek, Silivri Duvarlarını yıkan liderdir. Böylece Türk Ordusunun komutanlarını ve Vatan Partisi’ni ABD’nin ve FETÖ’nün esaretinden kurtarmış, FETÖ’nün devlet içinden temizlenmesinin yolunu açmıştır. Aynı zamanda Türk Ordusunun PKK terör örgütünü hendeklere gömmesinin koşullarını yaratmıştır.
  • Perinçek, Ermeni Soykırımı yalanını yerle bir eden liderdir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) üst üste iki dava kazanarak, Batılı emperyalistlerin dört dayatmasından birini bozguna uğratmış ve Türkiye’nin vatan savunması için silah kullanmasına yönelik suçlamaların temelini yıkmıştır.
  • Perinçek, “Kürt Açılımı” adı altında tezgahlanan bölücülüğü bitiren liderdir. AKP iktidarı ve CHP muhalefeti, “Kürt Açılımı”nda ve “Avrupa Özerklik Şartı”nda birleştiği zaman, bu bölücü girişimin karşısına dikilmiştir. Vatan Partisi’nin mücadelesi ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin direnci sayesinde, “Kürt Açılımı”na son verilmiş ve Bölücü Terörü yurt içinde ve dışında etkisiz hale getiren silahlı harekâtlar başlatılmıştır.
  • Perinçek, 15 Temmuz 2016 darbe girişiminin bastırılmasında tarihî bir görev yapmıştır. Türkiye’yi yönetenlerin çaresiz görüntüler sergiledikleri ve kimi liderlerin saklandıkları koşullarda, televizyon ekranlarına çıkarak, darbenin Amerikancı ve FETÖ’cü karakterini açıklamış, Orduyu ve Milleti göreve çağırmış ve o gece bütün dengeleri değiştirmiştir. Perinçek, zor günlerin kararlı, tecrübeli ve cesur lideridir.
  • Perinçek, Rusya, Suriye, İran ve Çin yönetimleriyle yaptığı görüşmelerle Türkiye’nin güvenliği ve ekonomisi için işbirliği koşullarını oluşturan gerçek devlet adamıdır.
  • Perinçek, 1968 Gençlik Hareketinin lideri olarak kazandığı birikimle Atatürk Gençliği yetiştirmiştir. Bugün Türkiye’nin geleceğini emanet edeceğimiz bir gençliğimiz var.
  • Perinçek, devrimcilik ile bilim adamlığını birleştiren kişiliğiyle Atatürk Devrimini günümüze taşıyan liderdir. ABD’nin son elli yılda Atatürk Devrimini yıkıma uğratma girişimini hem eylemiyle göğüslemiş hem de Atatürk Devriminin ışığını bugünlere taşıyan

kitaplar yazmış ve eşi Şule Perinçek ile birlikte Atatürk’ün Bütün Eserleri’ni 30 cilt halinde kitaplığımıza kazandırmıştır.

  • Perinçek, halkın yayın organlarının kurulmasına önderlik eden liderdir. Batılı emperyalistlerin yalan medyasına ve yoz kültürüne karşı, büyük fedakârlıklarla vatanı, milleti ve Atatürk Devrimini savunan televizyon, gazete ve dergiler kurulmasına ve

yayınlanmasına önderlik etmiştir. Perinçek, öncüleri ve halkı aydınlatan liderdir.

  • Milletimizin Perinçek gibi yedi ateşten geçmiş, zorlukları yenmede kalıcı başarılar kazanmış, engin tecrübeler edinmiş bir öndere sahip olması, tarihî bir şanstır. Türk Milleti zor dönemlerden Perinçek gibi liderlerin önderliğinde çıkış yolunu bulmuştur. Perinçek, Ergenekon Destanındaki demircidir.
  • Tayyip Erdoğan teröre karşı mücadelede ve Avrasya yönelişinde Perinçek’in çizgisine

yaklaşmıştır.

Bugüne kadar her seçim öncesi, nereden elde ettiği belli olmayan, ama hiç biri de çıkmayan istihbari bilgilere dayanan öngörüler bu beyannamede de yer bulmuş. “ABD ve İsrail, Tayyip Erdoğan’ın yerine HDP/PKK ve FETÖ’nün de içinde bulunduğu bir iktidar projesini dayatmaktadır.”

Bizi şaşırtmayan, ekonomi konusunda tamamen devletçi, özelleştirme karşıtı, eskinin nesi varsa kutsayan, yeni ne varsa kötüleyen vaatler sıralanmış. Hemen hemen hiçbiri üzerinde uzun uzun tahlil yapmayı gerektirmeyen vaatler şöyle sıralanıyor.

  • Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı’nın ikisi de özelleştirmecidir. Her ikisi de Kemal Derviş ekonomisinin uygulayıcılarıdır. Perinçek, 1980’lerden bu yana özelleştirmeye karşı Atatürk’ün KİT’lerini savunan liderdir.
  • Planlı ve Karma Ekonomi, Türkiyemiz için biricik çözümdür.
  • Çin ve Hindistan gibi dünün yoksulları bugün dünya ekonomisinin gelişmesinin başını çekiyorlar. Karma Ekonomi uygulayan ülkeler, hızla kalkınıyorlar.
  • Devletçiliği reddeden sistemde işsizliğe son verilemez. Üretenlerin devleti, tasarrufu ve yatırımı artıracak, hem kamu yatırımıyla hem de özel yatırımcılığı teşvik ederek herkese iş sağlayacaktır.
  • Kanal İstanbul, 4. Köprü, 3. Havalimanı gibi İstanbul’u yönetilemez büyüklüğe iten, sözde “büyük yatırım projeleri” dönemine son vereceğiz.
  • Nereden Buldun Yasası” ile yatırıma, iş yaratmaya ve halkın refahına hizmet eden kamu kaynaklarına dönüştürülecektir.
  • Özelleştirmeye Son!, Kritik Sektörler Kamulaştırılacak
  • Şeker vatandır, vatan satılmaz!
  • Enerji, ulaştırma, iletişim, haberleşme, bilişim ve gıda güvenliği gibi stratejik sektörlerde özelleştirilen KİT’leri kamulaştıracak ve verimli işleteceğiz.
  • Toprak Mahsulleri Ofisi, TEKEL İdaresi, Et Balık Kurumu ve Süt Endüstrisi Kurumu gibi çiftçiyi destekleyen KİT’leri canlandıracak veya yeniden kuracağız. Köylünün ürününü değer fiyattan ve peşin ödemeyle alacağız.
  • Bu amaçla TEKEL idaresi yeniden kurulacaktır. Yaprak tütün işletmelerine on binlerce işçi alınacaktır.
  • Sanayi ve tarım üreticimizi gümrüklerle koruyacağız. Bu amaçla Avrupa Birliği ile yapılan Gümrük Birliği Anlaşması’na son vereceğiz. Ülkemizde üretilebilen malları dışarıdan almayacağız, yerli üretimi geliştireceğiz.
  • Paranın giriş çıkışını denetleyeceğiz. Türkiye’de Dolar ve Euro baskısına son vereceğiz.
  • Yabancı ülkelerle ticaret, anlaşma yoluyla millî paralarla yapılacaktır.
  • Herkese iş sağlayacak yatırım ve üretime yönelik karma ekonomiyi hayata geçireceğiz. İşsizliğe son veriyoruz. Çalışanlara gerçek iş güvencesini getireceğiz.
  • Devlet bütçesinden özel hastane ve özel tıp fakültelerine harcanan bütçe, devlet hastanelerine ve tıp fakültelerine yönlendirilecektir.

Yine, herkesin hoşuna gidecek olan Milletvekili maaşları, en yüksek devlet memuru maaşını geçmeyecektir.” ve “Tüketimin borç ile tetiklendiği geçtiğimiz dönemde bu tuzağa düşen insanlarımızın kredi kartı, tüketici kredisi, konut kredisi gibi borçlarını yapılandıracağız ve tüketiciyi ferahlatacağız.” vaatleri unutulmamış.

Özel sektöre de devlet eliyle ayar verecek

  • Marketler, çiftçinin parasını tedarikçiye en geç bir hafta içinde ödeyecektir.
  • Özel sektördeki taşeron işçilerini işyeri kadrosuna geçireceğiz. vaatleri verilmiş.

Çevrecilik ve enerji konularında;

  • Dağlarımız büyük bir ağaçlandırma seferberliği ile orman haline getirilecektir. Sadece bu ağaçlandırma kampanyası için 10 binlerce orman işçisi istihdam
  • Enerji açığımızı kapatmak için doğayla uyumlu, güvenli, çağdaş teknoloji kullanan

nükleer santraller kuracağız. Nükleer santrallar toryumla çalışır şekilde yeniden planlanacaktır” vaatleri var.

Uygulanan politikaların, Avrupa’yı dize getireceği ve “Türkiye Cumhuriyeti’nin Perinçek Hükümetiyle kazanacağı saygınlık, Avrupa ülkelerinin yurttaşlarımıza çifte vatandaşlık hakkı tanımasında etkili olacaktır.” öngörüsünde bulunulmuş.

Her zaman askeri/orduyu önceleyen, ama onlara kendisinin yön verdiğini iddia eden lider, orduyla ilgili vaatlerini şöyle sıralamış.

  • Perinçek Hükümetinde, tarihteki Türk Ordusu efsanesi geri dönecek,
  • AKP iktidarı tarafından kapatılan ya da dönüştürülen askeri eğitim ve öğretim kurumları, Ordumuzun geleneksel örgütlenme anlayışına göre yeniden açılacaktır.
  • Lojistik ve sağlık kurumları, Ordumuzun savaş yeteneğinin bir parçasıdır. GATA ve askeri hastaneler Ordumuzun sağlık hizmetini yürütmek için yeniden faaliyete geçecektir. Askeri sanayi kuruluşları ile TSK arasındaki bağlar korunarak güçlendirilecektir.
  • Topraklarımız üzerinde yabancı üs ve asker bulunmasına izin verilmeyecek, güvenliğimizi ve komşularımızı tehdit eden ikili antlaşmalar kaldırılacaktır. Türkiye, NATO’dan çekilecek, emperyalist askeri ittifaklara katılmayacaktır.
  • Üsleri terk etmesi için ABD kuvvetlerine iki hafta süre verilecektir.

İşte beyannamenin bomba vaadi! Belki de bugüne kadar hiçbir siyasi partinin metninde yer bulmamış ve bundan sonra da bulamayacak bu vaat, partinin ciddiye alındığı oranda ses getirecektir.

  • HDP’nin Kapatılması İçin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na Talepte Bulunacağız
  • Anayasa’nın 68. Maddesi ve Siyasî Partiler Yasasının 100. Maddesi uyarınca, Bakanlar Kurulu kararıyla ve Adalet Bakanı’nın istemiyle HDP’nin kapatılması için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na talepte bulunacağız.
  • Belediyeler, mayın döşeyenlere, haraç toplayanlara teslim edilemez. Yerel yönetimler, yasalar gereği Bölücü Terör Örgütünün elinden alınacak, halkın yönetimine ve hizmetine verilecektir.

CHP adayı Muharrem İnce’nin, sadece Millet İttifakına dahil başkan adayları için düşündüğünü Perinçek, diğer bütün aday ve aday olmayan liderler için düşünmüş. Sadece Akşener hariç.

  • Milleti birleştirmek ve tecrübelerinden yararlanmak için, AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’a, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye Cumhurbaşkanı Yardımcısı olarak kuracağımız hükümete katılmalarını önereceğiz.

Her ne kadar diğer liderlere Cumhurbaşkanlığı yardımcılığı teklifi götürecekse de, en kısa zamanda onların görevine son verecek vaadi de unutulmamış.

  • Cumhurbaşkanlığı Rejimi, Millet Meclisi’nin hükümeti kurma ve denetleme yetkilerini yok ederek, milletin egemenliğine ağır darbe indirmiştir. Kurulan sistem, Mafya-Tarikat diktasını hukukileştirmektedir. Vatan Partisi olarak, iki yüzyıllık anayasal geleneğimiz temelinde parlamenter demokrasiyi yeniden kurumlaştıracak Milliyetçi-Halkçı-Devrimci Anayasa için mücadele edeceğiz. Bu amaçla TBMM’de Anayasa yapmak veya değiştirmek için gerekli oranı sağlamaya yönelik girişimlerde bulunacağız.

Yeni yapılacak anayasayla da;

  • HSK yeniden düzenlenecek,
  • Savcılık ile savunma arasında eşitlik sağlanacaktır.
  • Adli polis teşkilatı kurulacaktır.
  • Anayasada “Devrim Kanunları” diye anılan yasalar uygulanacaktır. Türkiye, şeyhler, dervişler, müritler ve mensuplar ülkesi olmayacaktır.

İdeal, arzu edilen, ses çıkarmayacak uysal bir toplum oluşturmak için de eğitim politikasına büyük önem verileceği vurgulanarak;

  • Tek bir eğitim sistemi uygulayacaktır. Bu bağlamda emperyalist çıkar sistemine eleman yetiştiren bugünkü eğitim sistemi temelden değiştirilecektir. Milli kimliğimizi pekiştirmek için Öğrenci Andı yeniden uygulamaya konacaktır.
  • Önümüzdeki süreçte 40 İmam Hatip Okulu yetmektedir. Karma İmam Hatip Okullarında kız-erkek ayırımına son vereceğiz.
  • Türkçemizi iyi bilen, yurtsever, halka hizmet aşkıyla dolu, devrimci, özgür düşünceli, yaratıcı, başı dik, haksızlığa direnen, cesur, barışçı, dayanışmacı, emeğe saygılı, kamu mallarına özen gösteren, paylaşımcı, insanlığa kardeşlikle bağlı, yetenekli, bilgili, sorumlu, “Fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür” kuşaklar yetiştirilecektir.
  • Zorunlu temel eğitim altı yaşında ana sınıfında başlatılacak, kesintisiz 13 yıl olacaktır. Anaokulundan sonra sekiz yıl sürecek ilköğretim boyunca bütün öğretmenleri ve öğretmen adaylarını sınav yapmadan kadrolu hale getireceğiz. Öğretmeni kullaştıran performans değerlendirmesini ortadan kaldıracağız.
  • Cumhuriyet Devrimi Kanunlarına göre yasadışı olan tarikatlar ve vakıflar kamulaştırılarak Cumhuriyet eğitiminin halka hizmet eden kurumları haline getirilecek, Öğretimin Birliği (Tevhidi Tedrisat) sağlanacaktır.
  • Üniversiteye giriş sistemi, 13 yıllık temel eğitimin son dört yılında verilecek yükseköğretime hazırlık eğitimine dayandırılacak ve yurt çapında fırsat eşitliği gerçekleştirilecektir. Üniversiteye giriş sınavı kaldırılacaktır.
  • KİT’ler içinde meslek lisesi kurulacaktır.
  • Beştepe’de yapılan Cumhurbaşkanlığı Sarayı, Bilimler Akademisi’ne tahsis edilecektir.
  • ABD güdümlü cemaatçiliğin ve bölücülüğün iç çatışma olanaklarını ortadan kaldırmak, millî birliği sağlamlaştırmak, çağdaş bir ekonominin insan gücünü yaratmak ve yurttaşlarımızın yeteneklerini geliştirmek amacıyla bütün toplumu kucaklayan bir Aydınlanma Seferberliği yürüteceğiz.
  • Halkevlerini, köy ve mahallelere kadar yeniden örgütleyecek, halkı eğitecek ve sanat çalışmasına katacağız.
  • Devlet tiyatroları, devlet opera ve baleleri, senfoni orkestraları, çoksesli korolar, sanat galerileri, sanatçı yetiştiren eğitim kurumları, devlet konservatuarları, güzel sanat liseleri, yerel yönetimlerin sanat kurumları, halk müziği ve oyunlarını geliştiren kurumlar yaygınlaştırılacak ve nitelikleri yükseltilecektir. Özel sanat kurumları desteklenecektir.
  • Özel yurtlar ve vakıf yurtları devletleştirilecektir.

Dış politika konusunda;

  • Vatan Partisi, komşularımız Suriye, Irak, İran, Azerbaycan, Rusya yanında Çin Halk Cumhuriyeti gibi etkili ülkelerle güvenlik ve ekonomi alanlarında işbirliği ve dayanışma için yıllardan beri verimli çalışmalar yürütmüştür ve hükümet görevleri yapmıştır.
  • Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekâtlarını kesin sonuca ulaştıracağız. Bu amaçla Suriye Irak ve İran ile askerî işbirliği dâhil her alanda işbirliği yaparak PKK/YPG/YPD adı altındaki Bölücü Terör örgütünü sınır boylarımızdan temizleyeceğiz.
  • Millî Hükümet, bölge ve Avrasya ülkelerinin de desteğini alarak, KKTC’nin Türkiye ile bütünleşmesini gerçekleştirecektir.
  • Kuracağımız Hükümet, ABD’nin İran’a uygulayacağı yaptırım ve ambargolara kesinlikle katılmayacaktır.
  • ABD’nin Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanımasını tanımıyoruz. Doğu Kudüs, Filistin’in başkentidir. Filistin’in toprak bütünlüğü ve bağımsızlık için verdiği mücadele, Türkiye’nin de mücadelesidir.
  • Türkiye’nin Azerbaycan, Türkmenistan, Özbekistan, Kazakistan ve Kırgızistan ile her alanda ortak gelişmesi için çalışacağız. Karabağ’ı Ermeni işgalinden kurtarma mücadelesinde Azerbaycan’ı kararlı olarak destekleyeceğiz. Azerbaycan’ın toprak bütünlüğü en kısa zamanda sağlanacaktır. vaatleri sıralanmış.
  • Basın alanında “Basında yabancı sermaye yasaklanacaktır” vaadi verilmiş.

Başta da söylediğim gibi, bu çalışmanın yayınlandığı platform ve bizim gibi düşünenlerin tam aksi fikirleri savunan Vatan Partisi’nin vaatleri, bizim aklımızın ve bildiklerimizin sınırları dışında bir dünyadan bahsediyor. Hangi birini ele alsak, bize göre olmayacağı, sonuçlarının kötü olacağı konusunda sayfalarca yazı yazmanın boş ve gereksiz kalacağı bu beyanname hakkında fazla yorumda bulun(a)madan yazıya son veriyorum.

Bu son yazıyla, 24 Haziran’da seçime katılacak olan Cumhurbaşkanlığı adayları ve onların partilerinin verdiği vaatleri, hem özetleyerek hem (ayrım yapmadan, taraf tutmadan) eleştirerek, hem de (partisine bakmadan)  orijinal bulduğumuz ve desteklediğimiz vaatleri de altını çizerek dikkatlerinize sunmaya çalıştım.

Seçim, ülkemiz, demokrasimiz, milletimiz için hayırlı sonuçlara sebep olsun inşallah.

 

Bu Yazıyı Paylaşın

BU YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZAR PROFİLİ

SON YAZILAR

bizi takip edin
sosyal medya hesaplarımız

0BeğenenlerBeğen
0TakipçilerTakip Et
1,714TakipçilerTakip Et