Şimdi basiretli olma zamanı

Özcü, mözcü, ne derseniz deyin. En temelde, iyilikle kötülük arasındaki mücadele bu.

Asıl mesele siyaset değil, ideoloji değil, vatan, matan, welat melat değil.

Herkes iyilikle kötülük arasındaki asli tercihinin gereğini yapıyor. O tercihe göre kendisine rol biçiyor ve o tercihin gerektirdiği tutumlar alıyor.

Kimi yaşatmaya çalışıyor, kimi öldürmeye; kimi ateşe su dökmeye çalışıyor, kimi benzin. Siyasi bir tutum da alıyoruz, ama bu sadece bir sonuç.

***

Bir günde 20 can gitti. Bugün hayatta olabilecek yirmi çocuk, birileri öyle irade buyurdu diye artık yaşamıyor. Romantizm falan değil bu. Gerçekten hiçbir mantıklı izahı yok. Bugün hiçbir durum, hiçbir gerekçe onlara kıymayı haklılaştırmıyor.

Seksen yıldır çözüm olmayan operasyonların bir seksen yıl daha geçse çözüm olmayacağı artık anlaşılmış olmalı. Ama yapılıyor. Kürt Sorununun geldiği bu aşamada, iyi-kötü bir çözüm iradesi belirmişken şiddet kararı almanın da hiçbir izahı yok.

“Açılım samimi değil”miş, öyleymiş, böyleymiş.

Seksen yılda kaç açılım gördük ki, ilk kez bir şekilde gündeme gelen çözüm ihtimalini “samimiyet kuşkusu”na kurban etme lüksümüz olsun?

***

Yok, yok, hiçbir mantığı yok.

“Bütün gerekçeler kendini astı” diyor şair, aynen öyle. Şu yaşadıklarımızın ne ahlaki, ne vicdani, ne de tarafların deklare edilmiş amaçları açısından bir rasyonalitesi var. Komplo teorilerinden anlamam, hangi uluslararası aktör kimi kullanıyor, taşeron olan cuntacılar mı yoksa PKK mı bilmem.

Ama bildiğim, bugün her kesimin ittihatçısı, ne pahasına olursa olsun, zaten ağır aksak işleyen demokratikleşme sürecini durdurmak, o sürecin siyasi aktörü olan hükümeti ne pahasına olursa olsun iktidardan uzaklaştırmak için elinden geleni yapıyor.

Kimse hiçbir hükümeti sevmek zorunda değil. Ama siyasi mücadelenin asgari bir ahlaki sınırı vardır. İttihatçı içinse iktidara giden her yol mubah.

Kenar mahalle çocuklarını iktidarda görüp kahrolmaktansa ekonomiyi ve siyasi tepetaklak etmeye hazır düzenin imtiyazlısı, iktidara el koymak için yanıp tutuşan muhteris cuntacısı, Ergenekoncu Türkleri ve onunla aynı zihniyetteki ittihatçı Kürtleri aynı ateşe odun taşıyor. Yargıç, artık şişeyi taşa çalmış, haya perdesini yırtmış, “millet ayıplar” demeden alenen hukukun ırzına geçiyor. Artık görüntüyü kurtarmaya dahi özen göstermiyor, o da açıkça siyasi kavganın içine dalmış durumda. Hepsi aynı anda, aynı hedefe saldırıyor.

***

Hükümet açılımı kararlılıkla sürdüremedi.

Ama görünen o ki muhalefetten hiç hayır yok. Bu ortamda yine asıl sorumluluk ona düşüyor.

Asıl şimdi kararlılıkla demokrasiden, barıştan yana sağlam durmak zorunda. Açılım son seksen yıldaki en doğru politikaydı; hala da öyle.

İnatla ve ısrarla o politikayı izlemesi, Türk veya Kürt, onu sabote etmek için uğraşan ölüsevicilere teslim olmaması gerek. Biliyorum, “bu şartlarda oy kaybettirir” diyecekler.

“Seçimden önce olmaz” diyecekler.

Hükümet içinde de bunu söyleyebilecek ittihatçılar, içinde yaşadıkları toplumu zerrece tanıyamamış bürokratlar var. Ama yanılıyorlar.

Millet aptal değil; sadece onlar aptal sanıyor.

Emin olun, sokaktaki adam neyin ne olduğunu onlardan daha iyi biliyor. Bu kirli oyun devam ettiği sürece kendi çocuğunun hayatının tehlikede olduğunu biliyor. Sorun şu ki, onlar onun bildiğini bilmiyor. Çünkü onun sesi çıkmıyor.

Ama o bugüne kadar hiçbir serbest seçimde kavga isteyeni iktidara getirmedi. Her seçimde barıştan yana gördüğünü getirdi.

Eğer hükümetin kararlı biçimde barıştan yana durduğuna kani olursa yine öyle yapacak.

***

Hükümet ahlaki olanla faydalı olan arasında bir tercih yapma durumunda değil; ahlaki yolu izlediğinde kazançlı da çıkacak. Yoksul evlerinden kalkan asker cenazelerinin sona ermesi için, sesini kimsenin duymadığı Kürt annenin dağdaki oğluna kavuşabilmesi için, mazlumlar yüzünü ona dönmüş durumda. Eğer hükümettekiler, bu asli tercihte iyilikten yana tercih yapar ve sebat ederlerse hem sorunu çözecek, hem de iktidarı gerçekten ellerine alacaklar. Üstelik şimdiye kadar sahip olmadıkları kadar…

Star, 22.06.2010

 

Bu Yazıyı Paylaşın

BU YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZAR PROFİLİ

SON YAZILAR

bizi takip edin
sosyal medya hesaplarımız

0BeğenenlerBeğen
0TakipçilerTakip Et
1,714TakipçilerTakip Et