Yeniden Dağıtım ve Adalet

Gün geçmiyor ki devletin özellikle kamu çalışanlarına bir müjdesi olmasın. İnternet siteleri, gazeteler, televizyonlar kamu görevlilerinin müjdeli haberleri ile dolu. Kamu personeli lehine olan bu düzenlemeler, kamuda çalışmayan ya da adı geçen “müjde”li grup kapsamına girmeyenler için bir cezadır. Devlet eliyle yapılan bu tür yeniden dağıtım uygulamaları, belli grupların lehine, büyük çoğunluğun ise aleyhine sonuçlar doğurmaktadır.

Haber 1’e bakalım: “Kamuda erken emeklilik imkânı tanınan mesleklerin kapsamı genişletiliyor. Sosyal Güvenlik Kurumu bünyesinde oluşturulan komisyon, çalışmalarını sürdürüyor. Sağlık çalışanlarının erken emekli olabilmesi için yapılan çalışmalarda sona yaklaşıldı; öğretmenler, postacılar ve itfaiyeciler heyecanla kendilerine de bu imkânın verilmesini bekliyor….”

(http://www.hurriyet.com.tr/memur-erken-emeklilik-bekliyor-40064011,  5 Nisan 2016).

6 Nisan günü aynı internet sitesinin sürmanşetinde 3 nolu haber: “Memura Müjde İndirimli Tatil Geliyor!” Haber ayrıntısında yurtdışı turist sayısının azalması tehlikesine karşın devletin de desteği ile yurt-içi turist yaratma isteği var. Projeye göre devletin memurlara maddi desteği ile turizm sezonu iyi geçecek. İlk haberde de doktorlara sağlanması planlanan erken emeklilik müjdesinin memurları heyecanlandırdığı ve farklı kamu görevlilerinin (öğretmen, postacı, itfaiyeci ) “biz de isteriz” dedikleri ifade ediliyor.

Çağımızda yeniden dağıtım teorilerine en esaslı eleştiriyi getiren düşünürlerden birisi de Robert Nozick’tir. Nozick göre, devletin zorla vergi tahsil etmesi ve bu meblağın dağıtımını zorla çalıştırmayla eş tutmuştur. “Emek sonucu elde edilen kazançların vergilendirilmesi ile zorla çalıştırma birbiriyle aynı anlama gelir. Bazı kişiler bu savın tamamen doğru olduğunu düşünmektedirler: n saatlik emeğin karşılığı olan kazancın alınması kişiden n saatini almakla aynı şeydir; bu, kişiyi başka bir maksatla n saat çalışmaya zorlamak gibi şeydir” (Nozick, 2006: 225). Yani bir çeşit köleliktir.

İki komşu, memur olan beyaz yakalı Ahmet Bey ve kendi dükkânında para kazanan Mehmet Bey, Ahmet Bey zaten her ay maaşını en az 12 saat çalışarak para kazanan Mehmet Bey ve diğerlerinden devlet eliyle tahsil etmektedir. Ahmet Bey, devlet memuru olması hasebiyle siyasî iradeyi de ikna ederek Mehmet Bey’den fazla değil 8-10 yıl önce emekli olacaktır. Mehmet Bey, her sabah 07’de açtığı dükkânında son 3-4 saatini Ahmet Bey’in tahsil etmesi ve emeklilik günlerinde parkta keyifle çayını yudumlaması için çalışacaktır. Ha…  Bir de Ahmet Bey’in yaz tatili var. Mehmet Bey, yazın sıcağında Ahmet Bey’in Bodrum sahillerinde keyifle tatil yapması için birazcık fazla 2-3 ay çalışacaktır. Ahmet Bey terlerken, onun finanse ettiği kimseler onun sayesinde denizde keyif yapacaklardır. Bunun adı zorla çalıştırılma, direk söylersek köleliktir.

Kapitalizme sövüp sayacağınıza, zorla vergisi, parası alın teri elinden alınan insanların haklarını düşünün! Devlet eliyle yapılan yeniden dağıtım rızaya dayanmayan bir yöntemdir. Adil değildir. Devlet memurlarının zaten avantajlı kolay para kazandığını biliyoruz, bunlara ek olarak erken emeklilik, tatil sübvansiyonu, sosyal tesis avantajı gibi uygulamaları hayata geçirmesine, sürdürmesine karşı olmalıyız. Benim bildiğim adil yol budur.

Bu Yazıyı Paylaşın

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

BU YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZAR PROFİLİ

SON YAZILAR

bizi takip edin
sosyal medya hesaplarımız

0BeğenenlerBeğen
0TakipçilerTakip Et
1,714TakipçilerTakip Et