Yargı organı ve dokunulmazlıklar

Yargı reformu, hem hukuk devletinin hem de demokratikleşmenin en önemli unsurlarından biridir. Demokrasisini güçlendirmek isteyen ülkelerin vazgeçemeyecekleri bir faaliyet alanı adalet ve yargı sisteminin gözden geçirilmesidir.

Yargının bu önemi demokratik toplumlarda bireylerin hak ve özgürlüklerinin güvence mekanizması olmasından kaynaklanıyor. Demokrasi, kimin yöneteceğine cevap veren en katılımcı ve sivil yöntem. Ancak, demokrasi hukuk devleti olmaksızın kişilerin özgürlüklerini garanti altına alamaz. Bir hukuk devletinin işleyebilmesi için olmazsa olmaz kural doğru işleyen bağımsız ve tarafsız bir yargı organının varlığı.

Günümüz toplumlarında özellikle hak ve özgürlükleri ilgilendiren tüm kritik konularda son sözü söyleyen yargı organı. Mülkiyetinize tecavüz edildiğinde, ifade özgürlüğünüz engellendiğinde, kişilik haklarınıza verilen zararları önlemek istediğinizde hakkınızı arayabileceğiniz nihai araç yargı yolunu kullanmak. Kısacası yaşamla ilgili her konu bir şekilde yargı organının önüne gelebilir ve hakkınızda karar verilebilir. Üstelik bu kararlar kesin nitelik taşıdığından değiştirilmeleri mümkün değildir.

Hukuki güvenliğin sağlanması ve devlet adına yetki kullananların keyfiliklerinin önlenmesi herkes için garanti olan yargı organının tutumuna bağlı.

Ancak, Türkiye’de yargı organının performansı bakımından olumlu bir tablo sunmak mümkün değil. Vatandaşlar arasında yapılan anketlerde yüzde 70 gibi çok önemli bir yüzde yargıya güven duymuyor. Yargıya güvenin bu düzeylerde olması günlük yaşama da yansıyor.

Örnek çok. Ancak güncel olan örnek dokunulmazlıklar konusu. İktidar partisi ve diğer siyasi partiler bir haftadır dokunulmazlıklar konusunda ne yapılacağının diplomasisini sürdürüyorlar. Vardıkları sonuçlar ise geçici çözümler.

Dokunulmazlık kurumunun hukuk devleti ile bağdaşan bir kurum olduğunu savunmanın mümkün olmadığını yazmıştım. Herkesin yasalar ve yargı önünde eşit olduğu, her bireyin fiilinden dolayı hukuki sorumluluk taşıdığı ve adaletin gerçekleştirilmesinin öncelik taşıdığı bir hukuk devleti dokunulmazlık sistemini reddeder. Ancak, dokunulmazlık kurumu yargının her davada tarafsız olmayabileceği, yürütme ve yargıdan kaynaklanan etkiler nedeniyle milletvekillerinin haksız bazı müdahalelere maruz kalabileceği gibi nedenlerle kabul edilmiş. Avrupa devletlerinin anayasalarında da var.

Bununla birlikte yeni eğilim dokunulmazlıkların daraltılması ve uzun vadede mümkünse kaldırılmasını savunuyor. Birleşik Krallık gibi yarı sistemine güvenin yüksek olduğu ülkelerde dokunulmazlığa yer verilmiyor.

Yargı organına vatandaş güveninin yüksek olduğu bir ülke olsak “kaldırın şu dokunulmazlıkları ya da en azından kapsamını daraltın” diyebileceğiz. Bunu da diyemiyoruz çünkü milletvekillerine yapılacak hukuk dışı müdahalelerden korkuyoruz.

Kısacası kalıcı çözümlere ulaşamıyoruz. Eğer siyaset sahnesinde çözümsüzlükler yaşanmaya başlıyorsa ya da kamu vicdanını rahatsız edici olaylar yaşanıyorsa dokunulmazlıkların kaldırılmasını düşünüyoruz. Fakat bu anlarda da kalıcı anayasal düzenlemeler yapmaktan kaçınıyoruz. Dokunulmazlık alanını daraltıcı öneriler yapmak dahi soru işaretleri oluşturuyor.

Yargı reformunun önemini gösteren iyi bir örnek dokunulmazlıklar.

Yeni Yüzyıl, 25.03.2016

http://www.gazeteyeniyuzyil.com/makale/yargi-organi-ve-dokunulmazliklar-1785

Bu Yazıyı Paylaşın

BU YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZAR PROFİLİ

SON YAZILAR

bizi takip edin
sosyal medya hesaplarımız

0BeğenenlerBeğen
0TakipçilerTakip Et
1,714TakipçilerTakip Et