Kürt ırkçılığı

Bir ülkedeki siyasal kültür, doğal olarak, derin ve yaygındır. Her yere nüfuz eder. Hiçbir kişi ve kesim kolay kolay onun tesirinden kaçamaz, ondan etkilenmekten kurtulamaz. Bunu yapabilmek için özel çaba sarf etmek, iyice bireyselleşmek ve ırkçılığın her türünden gerçekten uzak bilgi ve fikir kaynaklarından yararlanmak gerekir.

Türkiye’de çoğu zaman Türk milliyetçiliği ile iç içe geçmiş bir Türk ırkçılığının bulunduğu bana göre açık bir gerçek. Bunun en bariz ve güçlü delili Kürtlerin Cumhuriyet tarihinde maruz bırakıldığı muameleler. Bunların ayrıntısına girmeye gerek yok, çünkü bilenler biliyor ve kabul etmeyenler zaten onları bilmek hatta duymak istemiyor. Hürriyet gazetesinin “Türkiye Türklerindir” mottosu bu Türk ırkçılığının keskin ve kesin bir ifadesi.

Değişik renklerdeki Kürt hareketlerinde yer alanlar sık sık bu gerçeğe işaret ediyor. Haklılar ve bu ırkçılığı ne kadar eleştirseler az. Ancak, bu, Kürtlerin Türk ırkçılığını kınar ve ona karşı mücadele ederken kendilerinin ırkçılıktan kesin olarak ari ve uzak olduğu anlamına gelmiyor. Tam da tersine, her Kürt ırkçı diyemem elbette ama benim gözlemlerime göre Kürtler arasında bir Kürt ırkçılığı var ve hayli yaygın. Bu olgunun güçlü sinyallerini sosyal medyaya düştüğüm kimi notların altına yazılan yorumlarda da görmekteyim.

Geçtiğimiz günlerde sosyal medyada hem halkların kardeşliğinden söz edip hem de mültecilere yaşadıkları şehrin sınırları içinde yerleşim alanı kurulmasına karşı çıkan kimselerin çelişkisine dikkat çeken küçük bir not yazdım. Bu notun altına yazılan bazı yorumlarda aşikâr gerçeği dehşet içinde gördüm. Kimi yorumcular, “Kürt toplumu içindeki sosyal, dinî, kültürel ve ideolojik farklılıklar ne olursa olsun biz Kürdüz ve Kürdistan’da hep birlikte barış içinde yaşayacağız” demekteydi. İlginç. Bana göre bu “Türkiye Türklerindir”in mottosundan yansıyan benzer bir anlayışı afişe ediyor. Başka bir deyişle “Kürdistan Kürtlerindir” mottosunu ifade ediyor.

“Türkiye Türklerindir” yanlış ise “Kürdistan Kürtlerindir” niye doğru olsun? Kürdistan denilen coğrafya neden sadece Kürtlere ait olsun? Orada neden sadece Kürtler yaşasın? O coğrafyada asırlardır yaşayan Türkmenler ve Araplar da oranın sahipleri değil mi? Müslüman dinî gruplar ve Hristiyan inanç grupları da o toprakların sahibi değil mi? Bir liberal olarak söyleyeyim: Kürt olmayan biri gidip oradan bir arazi satın alsa, orası artık onun değil mi? Kürtler bir bütün olarak o adamın arazisi üzerinde onun mülkiyet hakkını geçersizleştiren bir hakka mı sahip olabilir mi? Nasıl? Neye dayanarak?

Bugün bir Hakkârili Kürt kalkıp İzmir’den arsa ve ev alabilir ve oraya yerleşebilir. Buna İzmir Türklerindir diye itiraz etmek ne kadar ahlâklı ve meşru ise, Hakkâri’de ev alan ve oraya yerleşen bir Türk’e veya başka bir etnisiteden birine burası Kürdistan, Kürtlere ait demek te o kadar ahlâklı ve meşru.

Bana öyle geliyor ki, bazı Kürtler eziyetini gördükleri Türk milliyetçiliğini ve ırkçılığını bilinçli veya bilinçsiz taklit etmekte. Bu kafayla bağımsız bir Kürdistan’ın, demokrasinin tesis edildiği, farklı kültürel ve etnik özelliklere sahip insanların ne ise o olarak huzur ve barış içinde yaşayabildiği bir siyasî coğrafya olması ihtimâli zayıf. Hele bu hedefe şiddetle ve sosyalist ideolojiyi bayraklaştırarak varılırsa bu tamamen bir hayale dönüşür. Böyle bir Kürdistan’da sadece Kürt olmayanlar değil bizzat Kürtler de ağır baskılarla karşılaşır.

Her türlü ırkçılığa hayır!

Yeni Yüzyıl, 09.04.2016

http://www.gazeteyeniyuzyil.com/makale/kurt-irkciligi-1932

Bu Yazıyı Paylaşın

BU YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZAR PROFİLİ

SON YAZILAR

bizi takip edin
sosyal medya hesaplarımız

0BeğenenlerBeğen
0TakipçilerTakip Et
1,714TakipçilerTakip Et