İlkem; küçüklerimi sevmek, büyüklerimi saymak

Bu konu üzerine tahmin yürütenler, oluşturduğu listeyi çentikleyerek ne kadar isabetli tahmin yürüttüğünü filan göstermeye çalıştılar. Açık söylemek gerekirse ben seçim tahminlerinde çuvallayınca, bir kabine tahmini yürütmedim, sadece köklü bir değişikliğin olmayacağını tahmin ettiğimi belirtmekle yetindim, oturduğum kalktığım yerlerde. Neyse ki, bu tahminim tuttu.

***

Ak Parti, dokuz yıllık iktidarı döneminde eğitim alanı da dâhil hemen her konuya el attı, pek çok yeni uygulamaya gitti, bunun da neticesini seçimlerde aldı.

Ama Ak Parti’nin eğitime ilişkin müdahaleleri, kanaatimizce, hep sınırlı kaldı, sadra şifa olabilecek konular ise rafta tartışılmayı bekliyor. Bunlardan sadece birkaçına değinmekle yetinelim.

Bir,millî eğitimin felsefesi, içeriği filan henüz sorgulanmadı. Bunların başında ise eğitimin ideolojik yapısı geliyor. Bizde eğitim bir kalıptır aslında. Bunda oldukça başarılı olduğunu da teslim etmek gerekiyor. Eğitimde bir çoğullaşmaya ihtiyacımız var. Eğitim sisteminden çıkanlar artık, muhtemel doğruların olduğu bir dünyada yaşadıklarını öğrenerek mezun olmalılar.

İki,eğitimin askerî bir mantık içinde yürüyen bölümleri sistemden ayıklanmadı. Bir ara, andımızın kaldırılmasını filan tartıştık, ama orada kaldı. Her sabah askerî nizamda sıra olmak, andımızı söylemek, sonra sırayı bozmadan sınıflara gitmek, bunların da sorgulanması gerekir artık.

Üç, özel eğitim kurumlarının var olduğunu biliyoruz. Ama bu eğitim kurumlarının hemen her yönü, sıkı bir biçimde devletin kontrolündedir. Para vererek çocuğunu özel bir okula gönderen veli, o çocuğa hangi derslerin verilmesi gerektiği konusunda bir fikir beyan edemiyorsa burada özel okullardan söz etmek mümkün değildir. Doğru ifade, devlet güdümlü özel okullar ifadesidir; doğan görünümlü şahin misali bir şey yani.

Dört, okulların hem zorunlu olması hem de kıyafete ilişkin düzenlemelerin olması farklı “iyi hayat” anlayışlarına sahip veliler için bir zulme dönüşüyor. Bu açıdan da eğitim kurumlarında bir çoğullaşmaya ihtiyacımız var. Örneğin, başörtülülerin tercih ettiği bir okul pekâlâ açılabilmelidir.

Beş,millî eğitim dinle kurduğu ilişkiyi sağlıklı bir zemine oturmak durumundadır. Din insani bir olgudur ve “Ben yok saydım” denilince ortadan kalkan bir şey de değildir. Bütün çocuklara tek bir Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi dersini dikte ettirerek din eğitimi olmaz. Sünnîler de, Alevîler de, gayrimüslimler de kendi inançlarına göre çocuklarına din eğitimi verebilecek imkânlara sahip olmalıdır.

Altı, ilkokulu bitiremeyenlerin örneğin yaz döneminde din eğitimi almasını yasaklayan düzenleme ortada durmaktadır. Bir gün, birinin bu düzenleme hatırına gelir, şartlar da uygundur, birilerinin canı yanıverir. Yanmaz kardeşim demek, hep bu iktidarla yola devam edileceği anlamına gelir ki, bu, demokratik sistemin doğasına terstir.

Yedi,ilköğretim zorunlu ve parasızdır. Ama Millî Eğitim Bakanı da bilir ki, her okul, kayıt esnasında velilerden para alır. Buna bir çözüm bulunabilmiş değildir. Oysa bu veli, para vererek eğitim aldığı bir kurumda örneğin çocuğunun hangi sınıfta okuyacağına bile karar veremez.

Sekiz,meslekî eğitimi geliştirmeye yönelik çabaların yetersiz olduğunu belirtmek gerekir.

Dokuz,belki yukarıdakilerden daha vahim olanı, anaokulunun zorunlu hale getirilmesidir. Bugünkü ideolojik eğitim sistemiyle anaokulunun zorunlu hale getirilmiş olması, tek kelimeyle intihardır.

***

Kabinenin sürpriz ismi, kanaatimizce, Ömer Dinçer Hoca’dır. Hocanın akademik birikimini ve kamu yönetimindeki tecrübelerini, millî eğitimin çoğullaşması yönünde kullanacağı ve önemli adımlar atacağı beklentisini taşıyorum.

Hoca, idare-i maslahatçı bir millî eğitim bakanı olarak yoluna devam ederse, evet, çocuklarımızın notlarını e-okuldan takip ederiz ve bu gelişmeyi takdir de ederiz ama ipad’le eğitim aldığımız bir dönemde hâlâ her sabah (kışlada bize yaptırdıkları dua benzeri bir seremoniyle) “ilkem, küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak…” diye bağırmaya devam edeceksek, tek kelimeyle yazık olur.

Rotahaber, 08.07.2011

 

Bu Yazıyı Paylaşın

BU YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZAR PROFİLİ

SON YAZILAR

bizi takip edin
sosyal medya hesaplarımız

0BeğenenlerBeğen
0TakipçilerTakip Et
1,714TakipçilerTakip Et