CHP özgürlükçü mü?

Siyasî partiler ne kadar özgürlükçü? Siyasî partiler ne kadar özgürlükçü olabilir? Siyasî partilerin özgürlükçülük derecesi hangi faktörlere bağlı?

Demokratik siyasetin ana ve vazgeçilmez aktörleri olan siyasî partilerin varlığı özgürlüğün mevcudiyetine bağlı. Yani tüm özellikleriyle ve fonksiyonlarıyla siyasî partiler ancak ve ancak teşkilatlanma, ifade, seyahat özgürlüğünün, özel mülkiyet edinme ve serbest ticaret yapma hakkının bulunduğu ve muhalefetin resmî ve alenî olmasına müsaade edilen ortamlarda kurulabilir ve yaşayabilir.

Buna karşılık, siyasî partilerin bir değer olarak özgürlüğe ve özgürlüğün toplumsal tezahürlerine bakışı, başka bir deyişle özgürlükçü olma derecesi bazı faktörlere bağlı olarak değişir. En başta geleni elbette parti fikriyatıdır. Her parti belirgin olsa da olmasa da bir siyasî felsefeye dayanır. Bir siyasî felsefe ne kadar özgürlükçüyse onu benimseyen parti de aşağı yukarı o kadar özgürlükçü olacaktır. Ancak, özellikle büyük partilerin -literatürdeki adıyla sepet partilerinin-  bu bakımdan çok istikrarlı ve tutarlı olmasını beklemek boşuna.

Bir diğer faktör, partinin iktidarda mı yoksa muhalefette mi oluğu. İstisnalar elbette bulunmakla beraber muhalefet partileri daha özgürlükçü görünmeye teşnedir. Buna daha çok imkânları ve hevesleri vardır. Yani partilerin iktidar dönemleri ile muhalefet dönemlerindeki özgürlükçülük dereceleri arasında ciddî fark olabilir. Ancak, bir partinin özgürlükçülük karnesinin muhalefette iken kırık, iktidardayken iyi olması da mümkün. Elbette bir mutlaklık değil derece meselesi olarak…

Özgürlükçü felsefeden haberdar ve bu felsefeyi savunan biri Türkiye’deki tüm partiler arasında “hah, işte bu!” diyebileceği, tam manasıyla özgürlükçü bir parti bulamaz. İdeal açıdan bakıldığında tüm partilerin karnesi kötü. Bu yüzden, partiler ideallerle değil olsa olsa birbirleriyle kıyaslanabilir. Partilerin özgürlükçülüğü alana, kişiye bağlı olarak da değişebilir. Meselâ din özgürlüğünde hassas olan bir parti sanat özgürlüğünde yan çizebilir. Film endüstrisine sonsuz özgürlük isteyen bir parti iş din özgürlüklerine gelince yasakçılığa kayabilir.

Geçtiğimiz hafta sonunda CHP 35. Olağan Kurultay’ını yaptı. Başta yeniden genel başkan seçilen Kılıçdaroğlu olmak üzere konuşmacılar bol bol özgürlük ve demokrasiden bahsetti. Peki, CHP’nin özgürlük açısından gerçek duruşu ve durumu nedir? Ana muhalefet partisi olarak CHP’nin diğer partilere nispetle daha özgürlükçü olması beklenir. Bunu yapması daha kolay. Siyaseten de daha faydalı. Ancak, bazı bakımlardan durumun böyle olmadığını görüyoruz. Son örnekler Cuma genelgesine karşı tavır ve TRT baskını.

Hakkını yemeyelim, tüm CHP’liler değil ama azımsanmayacak sayıda CHP’li kamu personeline Cuma namazına gitmede rahatlık getiren genelgeye karşı çıktı. Bu elbette anti özgürlükçü bir tavır. Diğer örnek daha da ilginç. Geçenlerde CHP Meclis grup başkanvekili Levent Gök’ün başkanlığında bir grup CHP mensubu TRT’yi bastı. Gerekçeleri TRT yayınlarıydı. Davranışlar son derece kaba ve saldırgandı. Gök TRT’de yaptığı öfkeli açıklamada TRT’nin “laik cumhuriyete aykırı programlar” yaptığını, “Atatürk’ü ve İnönü’yü eleştirdiğini”, “cumhuriyet değerlerine karşı çıktığını” söyledi. Daha önce de CHP kurmaylarından Gürsel Tekin 7 Haziran’da iktidara gelince 8 Haziran günü bazı gazetelere el koyacaklarını beyan etmişti.

Bu davranışlara, sözlere bakarak CHP’nin özgürlükçülüğünü değerlendirecek olursak, CHP’nin, en azından din ve basın özgürlüğü bakımından pek özgürlükçü bir noktada durmadığı sonucuna varmamız herhalde zor ve haksız olmaz.

Yeni Yüzyıl, 19.01.2016

http://www.gazeteyeniyuzyil.com/makale/chp-ozgurlukcu-mu-980

Bu Yazıyı Paylaşın

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

BU YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZAR PROFİLİ

SON YAZILAR

bizi takip edin
sosyal medya hesaplarımız

0BeğenenlerBeğen
0TakipçilerTakip Et
1,714TakipçilerTakip Et