Bilgi Çağının Ötesi

Yıllar evvel Alev Alatlı’ya ait, bilimsel gelişmelerin ardından ciddi sosyolojik-felsefi ve siyasi değişimlerin yaşandığına ilişkin, bir yazı okuduğumu hatırlıyorum. (Hangi makale olduğunu ve nerede okuduğumu ne yazık ki notlarımda bulamadım ancak Doğu Batı dergisi olduğunu anımsıyorum.) Mantık kurallarının yalnızca 1 ve 0 gibi uçlarda var olduğu ve Newton fiziği dediğimiz fiziğin etkilerinin modernleşme sürecini doğurduğuna ilişkin tespitleri vardı Alatlı’nın. Günümüzde ise artık mantık kuralları 0 ve 1 arasındaki sayılara da yer vermeye başladı ve post modern bir dünyanın kapıları aralandı.

Ancak son yıllarda yaşanan teknolojik gelişmeler öylesine güçlü ve hızlı ki etkilerini çok da uzak olmayan bir gelecekte hissedebileceğimiz bir değişim ve dönüşüm dönemine gireceğimiz çok açık. Dünyamız Bilgi Çağını geride bırakıyor ve adlandırılmaya muhtaç yeni bir çağ bizleri bekliyor. Emekleme dönemindeki teknolojiler; blokzincir, WEB 3.0, Endüstri 5.0 ve Metaverse teknolojileri biraz daha geliştikten sonra bugünün dünyasındaki pek çok kavram eskiyecek, pek çok kurum gereksizleşecek ve pek çok sistem çökecektir.

Blokzincir teknolojisi ile kayıt sisteminde yaşanan çığır açıcı değişiklik, WEB 3.0 teknolojisi ve evren ötesi anlamındaki “sanal evren” Metaverse teknolojisi insanlığa yepyeni bir dünyanın kapılarını aralamaktadır. Bu teknolojik gelişmeler henüz emekleme döneminde olsa da etkilerinin boyutlarını ve gelecekleri noktayı tahmin etmek pek de güç değildir.  Bu teknolojik gelişmeler, bugüne kadar var olan ve değişmeyeceğini düşündüğümüz pek çok kavramı yeniden inşa edebilecek, değiştirebilecek veya yok edebilecek güçte olacaktır.

Yeni dönemde karşımıza çıkacak en önemli kavram ise hiç şüphesiz ki “merkeziyetsizlik” kavramıdır. Açıkçası bu durumun en büyük merkezler olan devletlerin yok olması anlamına gelebileceğini düşünmüyor ve sanmıyorum. Ancak devletlerin gücünü önemli ölçüde azaltacağını da kimse yadsıyamaz. Yeni dönemde devletler “çok daha sınırlı” olmak zorunda kalacaklardır ama devletler kadar güçlü bireylerle de karşılaşabiliriz. Çünkü devletlerin otoritelerinin dolayısıyla da -eğer yasalar otoritelerini başka şekilde temellendirmeyi başaramazsa- yasaların etkisinin de oldukça az olduğu bir düzenden bahsedeceğiz.

Son dediğimizin anlaşılabilmesi adına bu hususu bir örnekle ifade etmek istiyorum, hayal edelim; çok zengin bir iş adamısınız ve gücünüz öylesine çok ki istediğiniz pek çok şeyi yapabiliyorsunuz. Gücünüzün temeli ise hiç kuşkusuz paranız. Bir gece devletlerin anlaşarak size yaptırım uyguladığını düşünün. Bankadaki paranız artık yok, evleriniz, arsalarınız vardı, artık yok, şirketlerinize el konuldu. Belki fiziken kaçmayı başırdınız ancak artık neredeyse gücünüz bitme noktasına geldi.

Yeni teknolojiler ile birlikte ise WEB 3.0 kullanılarak oluşturulmuş bir Metaverse üzerindeki taşınmazlarınızın, şirketinizin ve diğer yatırımlarınızın kaydı değiştirilemez ve müdahalesi imkansıza yakın olan bir kayıt sisteminde (blokzincir) tutulduğu için herhangi bir müdahale söz konusu olamaz. Paranız kimliğinizin bir koddan ibaret olduğu ve yine merkezi bir müdahalenin mümkün olmadığı bir sistemde mevcut olduğu için herhangi bir sıkıntı söz konusu olmayacaktır. WEB 3.0 sayesinde fiziken bir dağ başında olsanız da hakkınızda kırmızı bültenin var olduğu  bir ülkedeki ofisinizde toplantıya katılabilir, ofisinizi gezebilir, denetimlerinizi yapabilirsiniz. Servis sağlayıcı tek merkezli olmadığı için internetinize müdahale de söz konusu olmayacaktır. Hologramınıza zarar vermek istediklerinde bunu yapamazlar, yapabilseler dahi yenisini yapabilirsiniz.

Aslında bu hayal belli ölçülerde halihazırda mümkün, hatta uygulanıyor. Örneğin SWIFT sisteminden dışlanan Rusya’daki iş adamları, eğer Türkiye’de şirket kurup ticaretlerine bu yöntem ile devam etmiyorlarsa blokzincir teknolojisi sayesinde kripto para ve sanal paralar ile ticaretlerini sürdürüyorlar. Yaptırım sayesinde Rusya yeni teknolojiye daha hızlı adapte olurken SWIFT sisteminin pek ömrü kalmadığı da ortaya çıkmış oluyor.

Söz daha fazla uzatmadan, şu ana kadar anlattıklarımı özetlemiş olayım; yeni teknolojik gelişmeler, devletlerin güçsüzleştiği, bağımsız bireylerin, grupların ve hatta devlet kadar güçlü bireylerin var olabildiği bir düzeni de beraberinde getirebilir. Öte yandan bu teknolojik gelişmelerin yol açacağı tartışmalar ve etkileri ise değindiklerimin çok çok daha ötesinde olacaktır. Bu teknolojik gelişmeler ile birlikte ahlaki, etik, siyasi ve hukuki kurallar ciddi tartışmalara konu olacaktır ve günümüzdeki kabullerin önemli ölçüde değişmesi muhtemeldir. Bütün bu hususlar oldukça heyecan verici olup bu konuların ülkemizde de daha çok çalışılması ve desteklenmesi gerekmektedir.

Av. Haldun BARIŞ

Bu Yazıyı Paylaşın

BU YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZAR PROFİLİ

SON YAZILAR

bizi takip edin
sosyal medya hesaplarımız

0BeğenenlerBeğen
0TakipçilerTakip Et
1,714TakipçilerTakip Et