AB İlerleme Raporu engellileri gördü mü

AB 2012 İlerleme Raporu üzerinde çeşitli tartışmalar yapılmaktadır. Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış başta olmak üzere AK Parti cephesinden rapora yönelik şiddetli eleştiriler dile getirilmekte hatta Anayasa Komisyonu üyesi Prof. Dr. Burhan Kuzu’nun raporun ‘çöp’e atılmasına varan çıkışıyla eleştirilerin sadece söylem değil pratik bir yanına da vurgu yapması bakımından önemlidir.

AB uyum süreci içerisinde engelli bireylerin haklarına yönelik yapılan uyumlaştırma çalışmalarının olumlu yanlarına dikkat çekmesinin yanısıra, hayata geçirilemeyen hakların ‘temel hak ve özgürlük’ler çerçevesinde yapılması gerekenlere vurgu yapması önemlidir.

Bunun yanısıra yapılanların/yapıl(a)mayanların ‘İleri Demokrasi’ açısından önemle ve ivedilikle üzerinde düşünülmesi gereken hususlardır. AB İlerleme Raporu’nda dile getirilen eksiklikleri önemsememek, AB üyeliği konusunda yavaşlama getirmesinin yanı sıra asıl önemi ülkenin ‘demokratik’, ‘özgürlükçü’, ‘çoğulcu’, ‘açık toplum’ olma gibi, politikalarıyla da sıkı sıkıya bağlıdır. AB olmazsa, ‘Ankara Kriterleri’ne döneriz söylemine uygun olarak da ileri sürülen eleştirilerin dikkate alınması gerekmektedir.

RAPORDA ENGELLİLER

Raporda, ‘Sosyal bakımdan korunmaya muhtaç ve/veya engelli kişiler’ ile ilgili olarak; evde bakım hizmetlerinin yaygınlaştırılması olumlu adım olarak görülmüş ve desteklenmiştir. Ulaşılabilirlik Strateji Belgesi ve Ulusal Eylem Planı’nın uygulanmasının sınırlı kalmasına eleştiri getirilmiş, BM Engelli Hakları Sözleşmesi İhtiyari Protokolü ile uyumlu ulusal bir izleme mekanizmasının henüz oluşturulamamasına dikkat çekilmiştir.

Engellilerin kamu sektöründeki istihdamının artırmak için gösterilen çaba önemli bir gelişme olarak görülmüş, alternatif istihdam yöntemlerinin oluşturulması önerilmiş, girişimcilik konusunda imzalanan protokole vurgu yapmıştır. Kamu binalarının ve kamusal alanların fiziki olarak ulaşılabilir olmaması eleştirilmiş, engelli bireylerin eğitimi için eğitim kurumlarının ve rehabilitasyon merkezlerinin önemine ve aynı zamanda denetimindeki eksikliklere dikkat çekmiştir.

AK PARTİ’NİN ENGELLİ POLİTİKASI

AK Parti, Genel Merkez düzeyin ‘AK Parti Özürlüler Koordinasyon Merkezi- ÖKM’leri kurarak engellilere ve engellilik ile ilgili sorunlara özel ilgi gösterdiği anlaşılmaktadır. Siyasi partiler içinde engellilik konusunda en örgütlü ve ciddi çalışmalar yapan ve bazı konularda engelli STK’larının çok önünde olan siyasi parti olma özelliğini de sürdürmektedir.

Erişilebilirlik yasasının üç yıl daha ötelenmesi aynı zamanda engelli bireyin üç yıl daha özgürlüğünün önündeki engel olarak görülmelidir. Ama tüm bunlara rağmen AK Parti’nin, engellilik konusunda önemli ve etkin adımlar atmış olduğu da yadsınamaz. Evde bakım hizmeti tek başına dahi önemli ve devrim sayılabilecek bir uygulamadır. Sağlık Bakanlığı’nın başlatmış olduğu evde bakım hizmeti hem engelli birey hem de ailesi için önemlidir. 5510 Sayılı Kanun’da yapılan değişiklikle ‘kadın sigortalılardan başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede malûl çocuğu bulunanların, bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra geçen prim ödeme gün sayılarının dörtte biri, prim ödeme gün sayıları toplamına eklenir ve eklenen bu süreler emeklilik yaş hadlerinden de indirilir’ hükmü getirilererek, engelli çocuğu olan kadının emeklilik süresinin kısaltılması ve aynı zamanda engelli birey için evde bakım ücreti ödenmesi, AK Parti’nin engellilik alanındaki en önemli projelerinden birisidir.

İSTİHTAMDAKİ OLUMLU ADIMLAR

İstihdam konusunda önemli adımlar atılmasına rağmen özellikle engellilerin çalıştırıldığı iş alanları ve ücret politikaları üzerinde ciddi bir denetleme yapıldığı söylenemez. Engelli bireyin sadece iş bulup çalışmasının yanı sıra, işin niteliği, pozisyonu, aldığı ücret bakımından incelenmesi ve denetlenmesi gerekmektedir. Engeli bireyler, genellikle statü gerektirmeyen, terfi etmeye kapalı ve dolayısıyla da daha düşük ücretler ile çalıştırılmaktadırlar. Engellilerin iş bulmada yaşadıkları sıkıntı nedeniyle bulundukları ortamdan şikayet etme durumları söz konusu olmamaktadır. Kadınlar için kullanılan ‘cam tavan’ söylemi engelliler için adeta ‘demir kafese’ dönüşmektedir.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı işbirliği içinde ‘Engellilerin Çalışma Yaşamını İnceleme ve Denetleme Kurumu’ oluşturulmalı. Ve böylece engellilerin vasıflarına, yeteneklerine uymayan işlerde çalışması ve emsallerinden daha düşük ücret almalarının önüne geçilmelidir. ILO sözleşmeleri çerçevesinde ‘eşit işe, eşit ücret’ ilkesinin işlerliğini sağlaması gerekmektedir.

İnsan hakları uzmanları ve bilim insanlarınca 21. Yüzyıl’ın ilk insan hakları sözleşmelerinden biri olarak kabul edilen, AK Parti’nin 2007 yılında imzalayarak kabul etmiş olduğu ‘BM Engelli İnsanın Hakları Sözleşmesi’ önemli ve dev bir adımdır. AK Parti bu adımın devamı olarak da ‘ihtiyari protokol’ü imzalayarak engelli insanların bireysel başvuru yapma hakkını tanımalıdır.

GİDİLECEK UZUN YOL VAR

Engelli bireylerin yaşamış oldukları sorunların çözümü için bütün siyasi partilerin ve yeni Anayasa yazımı çalışmalarında engelli bireye yönelik söylem, dil ve maddeler temizlenmeli, yerine engelli bireyin insan onuruna saygılı bir yaklaşım sergilenmelidir. Engelli birey nesli tükenen varlıklar gibi koruma altın alınan değil, birey olarak kabul edilen olmalıdır. Burada özellikle engelli ve insan hakları STK’larına, insan hakları aktivistlerine büyük görev ve sorumluluk düşmektedir. Engelli haklarının güçlendirilmesi için, AK Parti iktidarına destek vermesi, denetlemesi ve zorlaması gerekmektedir.

Engelli haklarının güçlendirilmesi için engelli derneklerine, insan hakları savunucularına ve aktivistlere büyük görev ve sorumluluk düşmektedir. BM Engelli Hakları Sözleşmesi’nin hayata geçirilmesi ve tam anlamıyla T. C. Anayasa’nın 90. Madde gereği iç hukuk üzerinde etkin olması için çalışmalar yapmalıdırlar. Engellilere yönelik ‘kalıp yargıların’ ortadan kaldırılması ve engelsiz, demokratik açık toplum yaşam alanları için, yasaların yanı sıra kalplerin ve zihinlerin de dönüştürülmesine gerek vardır.

Yeni Şafak, 30.10.2012

Bu Yazıyı Paylaşın

BU YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZAR PROFİLİ

SON YAZILAR

bizi takip edin
sosyal medya hesaplarımız

0BeğenenlerBeğen
0TakipçilerTakip Et
1,714TakipçilerTakip Et